Bazen cümbüş, bazen bağlantı, bazen propaganda, reklam ve PR aracı olan Toplumsal Medya mecraları vasıtasıyla bir yandan olaylar-haberler geniş kitlelere yayılırken; bir yandan da algı oluşturulabiliyor, sonra bu algı yönetilebiliyor, sonra da kitlelere yönlendirme yapılabiliyor ve bilinçaltı bildiriler verilebiliyor. Türkiye ve Dünya’nın çeşitli karmaşalarla adeta altüst olduğu bu periyoda toplumsal medya damga vurdu. Türkiye’de toplumsal medya konusunda yazılan birinci kitap olan Toplumsal Medya Savaşları kitabının Muharriri Ümit Sanlav, o yıllarda biraz radikal bir isim üzere gözüken bu başlığın, günümüzde tam manasıyla yaşandığını söz etti.
Sosyal Medyanın daha evvel de Arap Baharı, Rusya, Brezilya ve ABD’de gerçekleşen Ferguson olayları üzere sayısız örneklerin yanı sıra, ülkemizde de Seyahat, Berkin Elvan olayları, Kobani aksiyonları üzere birçok kitlesel olayda başrol oynadığını söz eden Toplumsal Medya Araştırmacısı Ümit Sanlav, Güvensizlik algısı yaratsa da, çok büyük oranda bilinçaltında koşullanmalar oluşturan toplumsal medya, ismi konulan ya da konulmayan tüm savaş, çaba, algı ve kitle idaresi gerektiren her türlü aksiyonda, başrol oynuyor.” dedi.
İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği soykırımın toplumsal medya yansımalarını kıymetlendiren ve sözün tam manasıyla toplumsal medyada da bir savaş yaşandığını belirten Sanlav şu halde konuşu:
“SAÇIN SARIYSA DÜNYA AYAĞA KALKAR, SİYAHSA LAL OLUR BÜTÜN MECRALAR”
“Pek çok toplumsal olayda kullanılan ve kimi olayların organize edilmesinde, kimi olaylardaysa haberi yaymak için kullanılan toplumsal medya mecraları bugünlerde evvel Ukrayna – Rusya Savaşı akabinde da İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırımla gündemde. Ne var ki Ukrayna’daki savaşın faturasını en ağır formda yaşayan sarışın yeşil gözlü çocuklar tüm dünyayı savaşın ne kadar berbat bir şey olduğu konusunda ayağa kaldırırken, -istisnaları olsa da- derileri esmer, saçları siyah olan çocukların tarihte eşi az görülebilecek bir vahşetle soykırıma maruz kalmasına sessiz kalınabiliyor.
İyi de Ukraynalıların elinde toplumsal medya mecraları varsa, Rusların elinde toplumsal medya mecraları varsa, İsrailli bebek katillerinin ellerinde toplumsal mecraları varsa, soykırıma uğrayan Filistinlilerin ve onların uğradığı bu zulmü dünyaya haykırma uğraşında olanların elinde toplumsal medya mecraları yok mu?
Önce konvansiyonel medyadan başlayalım: Gazze’de öldürülen 40’ı aşkın gazetecinin haberlerini neden Batı Medyasında okumuyoruz, görmüyoruz? Gazze’de bombalanan binalarda, hastanelerde, sokak ortalarında katledilen o hoş bebeleri, çocukları insanları neden görmüyoruz?
Pekala ya elimizde bizlere sonsuz bir özgürlük alanı oluşturduğunu sandığımız toplumsal medya platformları? Bizim elimizde değil mi? Neden dünyayı ayağa kaldıramıyoruz bu sefer?
İzleri alenen her bir meskende, her bir sokakta, her bir köşe başında yaşanan bu soykırımın manzaraları neden filtreleniyor, gölge yasaklamaya maruz kalıyor, ya da ilgili mecraların algoritmik tasarımı sayesinde neden daima geri planda kalıyor.”
SHADOWBAN (GÖLGE YASAKLAMA) NEDİR?
Gizli yasaklama, hayalet yasaklama, yorum gölgeleme yahut menzil daraltma halinde kullanılan Gölge Yasaklama, bir kullanıcının yahut içeriğinin çevrimiçi bir topluluktan büsbütün yahut kısmen engellenmesi ve böylelikle kullanıcının yasaklandığını çabucak fark etmemesi anlamına geliyor. İşte gerçeklerin dünyaya duyurulması noktasındaki en büyük pürüzümüz bu. Görseller tahlil edilerek filtreleniyor, sözler ve hasthagler seçilerek gölgeleniyor, hesaplar kilitleniyor, gönderiler siliniyor.
Buraya kadar yazdıklarım farkında olmadan maruz kaldığımız kısıtlamalardı, bir de aşikar olanlar var: Bot Hesaplar dediğimiz tek kullanıcı tarafından yönetilen binlerce hesapla Hamas ve Filistin aleyhine olan paylaşımlar ön plana çıkartılırken, İsrail Dışişleri Bakanlığı Google tarafında da hem doğal SEO hem de Adwords temelli çalışıyor. Avrupa birliği toplumsal medya platformlarını uyardı, ayın 25’ine kadar müddet tanıdı, bu imajlar yayılmaya devam ederse para cezası uygulanacağını açıkladı.
Özetleyecek olursak;
İçerikler kaldırılıyor
İsrail Filistinlilerin yaşadığı soykırımı toplumsal medya platformlarından kaldırmaya yönelik çalışmalar yürütüyor. ABD ve AB Komitesi ilgili toplumsal medya platformlarına daima tehdit ve ültimatom veriyor.
Hesapların askıya alınıyor
İsrail Filistinlilerin yaşadığı insan hakları ihlallerini toplumsal medya platformlarından askıya aldırıyor. Bahse dair çarpıcı yayınlar yapan gazetecilerin, toplumsal medya fenomenlerinin ve sıradan vatandaşların bile hesapları askıya alınıyor.
Sosyal medyada hasthag savaşları
İsrail’e takviye veren en tanınan etiketler ortasında #IsraelUnderAttack (İsrail taarruz altında), İsrail hükümeti tarafından teşvik edilen #HamasisISIS (Hamas IŞİD’dir) ve #HamasMassacre (Hamas katliamı) yer alırken,
#FreePalestine (Özgür Filistin), #GazaUnderAttack (Gazze atak altında) ve #FreeGaza (Özgür Gazze) her türlü engellemelere maruz kalındığı halde Filistinlilere takviye için paylaşılan en tanınan etiketler ortasında.
News
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.