0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MKYK’sının akabinde açıklamalarda bulundu. 

Çelik’in açıklamalarından satır başları:

Futbolda şiddet hadisesi oldu. Faruk Koca’nın eski milletvekilimiz olması sebebiyle bir kıymetlendirme yapmamız gerekiyordu. Cumhurbaşkanımız hakem kardeşimizle görüşerek ‘Geçmiş olsun’ dileklerini iletti. Faruk Koca’nın bir disiplin hatası oluşturduğuna kanaat getirilmiştir. Merkez Disiplin Şurası’na sevk edilmesine karar verilmiştir. Bu hadiseden büyük bir ıstırap duyduğumuzu bir sefer daha tabir ediyoruz. 

Ankaragücü Lideri Faruk Koca’nın bizim partimizden ihraç talebiyle Disiplin Konseyi’ne sevki gerçekleştirilmiştir. 

GAZZE’DE SON DURUM

Dünyanın gündeminde Gazze’deki durum devam ediyor. Son basın toplantısı yaptığımız bugüne mevt sayısı iki katını buldu. Maalesef sayılarla ilgili konuşmak çok acı verici. Her 10 dakikada bir 1 çocuk hayatını kaybediyor. Gazze’de de değil Batı Şeria’da da şiddet olayları devam ediyor. 

Katliamlarla devam ederken bir yandan da Filistinlilerin topraklarına tel koyma sürecine devam ediyorlar. UNICEF Sözcüsü su ve en temel gereksinimlere ulaşımın kısıtlandığını beyan ediyor. Bu açık bir biçimde soykırımdır. Bu dünyanın gözü önünde Batılı devletlerin takviyesiyle gerçekleşmektedir. Kalıcı ateşkes çağrısın yapıldı. Guterres birinci sefer yetkisini kullanarak Güvenlik Kurulu’na mektup gönderdi. Birleşmiş Milletlerin fonksiyonunun kalmadığı görülmektedir. BM’ye birkaç yıl sonra katılan olmazsa kimse şaşırmasın. 

ABD’nin ürettiği bombalar İsrail’e gönderilmeye devam ediyor. 

“ÇOCUKLARIN ÖLDÜRÜLMESİNE VERİLEN ONAYDIR”

Şu veto resmi ne demek? Rastgele bir yasa tasarısını, karar tasarısını veto etmiyor. Elini kaldırdığı şey İsrail Ordusu’nun çocuklarını öldürmesine onay veriyorum, günahsız bayanların öldürülmesine onay veriyorum diyor. ABD plakasının önünde insan hakları ihlallerinin hem de İnsan Hakları Kozmik Beyannamesinin kabul edişinin yıldönümünde bu işaretle birlikte tutuyor bu karara ret veriyorlar. Burada birçok ülke evet verdiği halde bir tek ABD’nin vetosuyla bu gerçekleşiyor. Bu fotoğraf İsrail Ordusu’nun Gazze’de çocuk ve bayanların öldürülmesine verilen onayıdır.

İsrail’in kendini savunma hakkı artık o denli bir formda kullanılıyor ki İsrail Ordusu’nun suçsuz bayan ve çocuklarını öldürme hakkı olarak kullanılıyor. ABD kongresinde bir karar tasarısı kabul edildi. Antisiyonizm kavramı antisemitizme eşitmiş. Siz siyonizme zıtlık gösterirseniz Yahudi düşmanı oluyorsunuz. Bu kadar akıldan, idrakten mahrum bir karar olabilir mi? Bu karar bütün Musevilere haksızlık eden, hakaret eden bir karar. Pek çok Yahudi İsrail’in soykırımı aksiyonlarına karşı çıkıyor. Tevrat’ı istismar eden Netanyahu katliamları yaparken, vaat edilmiş topraklardan bahsedilip, bölge ülkelerinin toprak bütünlüğü tehdit edilirken bu gayretin ismi siyonizmdir.

Şimdi diyorlar ki siyonizme karşı olursan Yahudi düşmanı olursun. Bunun kadar akıldan, idrakten uzak olunamaz. İsrail güçleri tarafından gerçekleştirilmesinden birtakım katliamların savunulması üzere bir gaye var. Hayatını kaybetmiş suçsuz Musevilerin anısına da bir saygısızlıktır bu. Bu yüzyılın tanımlayıcı fotoğraflardan bir tanesi şu fotoğraf olacak. ABD Kongresi’nde aklı, bilimi, temsil eden üniversitelerin rektörlerini kongreye çağırıp sorguladılar. Bu üniversiteler dünyanın en seçkin üniversiteleri. Aklın özgürlüğünü, bilimin özgürlüğünü temsil ediyorlar. İnsanın söz hürriyetini temsil ediyorlar. Oraya gelip, sorguluyor.

“BÖYLE AŞAĞILIK BİR YAKLAŞIM OLABİLİR Mİ?”

Rektörleri sorgulamasının sebebi Filistin’e takviye veren diğer milletlerden öğrencilerin hareketlerine müsaade veriyorsunuz? Rektörler bu sorgulama karşısında ‘Bu bir söz hürriyetidir’ diyor. Bu fotoğrafın biraz geriye gidin Ortaçağ’daki engizisyon yargılamalarından bir farkı yoktur. Aklı, bilimi yargılıyor. Akademik özgürlüğü yargılarken ‘intifada daveti yapmak Yahudi düşmanlığıdır’ diyorlar. Birisi sizin konutunuzu işgal edecek, ailenizi öldürecek buna karşı direnme hakkından bahsedilmesini hata kabul ediyorlar. Böylesi aşağılık bir yaklaşım olabilir mi?

Bu özgürlüğü savunan bilim adamları büyük baskılarla karşı karşıya kalıyorlar. Herkes susuyor. Bu yeni engizisyondur. Akıl, bilim tehdit altındadır. İnsanlığım medeniyet yoluyla kazandığı her şey tehdit altındadır. Gerisinden dönüyoruz Avrupa’ya. Avrupa zati büyük bir savrulma içerisinde. Alman hükümeti Mısır’da bayan problemleriyle ilgilenen bir vakfa yardımda bulunuyormuş. Bu yardımı kesiyorlar. Niye? Vakfın başındaki bayan Gazze konusunda Filistin konusunda dayanak iletisi yayınladığı için. Alman hükümeti diyor ki, ‘Gazze konusunda takviye iletisi yayınlarsan ben dayanağı keserim’. En temel pahaların siyasi şantaja, ilkel pazarlığa dönüştüğü periyot.

Saksonya eyaletinde vatandaşlığa alınmak için başvuranların İsrail devletinin varlığına muhalif her türlü çabayı reddetmelerinin yazılı beyanı isteniyor. İspanya, Belçika, Malta başbakanları tarafından AB Kurulu Lideri’ne bir mektup yazıldı. ‘AB Filistin konusundaki tavrını netleştirsin’ denildi. Bu dorukta bunu gündeme alın diyorlar. Burada İspanya, Belçika, İrlanda, Malta Başbakanı bu hali ortaya koyarken öbürleri aklı, bilimi yargılayan tavır ortaya çıkıyor. Kuşkusuz İspanya ve Belçika’nın başkalarına nazaran daha sağduyulu tavır lakin bu AB’nin genel siyaseti olarak gündeme gelmemiştir.

SORULAR VE YANITLAR

Cumhur İttifakı’nda rastgele bir sorun kelam konusu değil. AK Parti ile MHP heyeti ortasında birçok görüşme yapıldı. Arkadaşlarımız heyetler ortası görüşmelerini devam ediyor. Son basamağa gelindi. Sayın Cumhurbaşkanımızla sayın Bahçeli ortasında hiçbir sorun yok. İstek edildiği vakit her an rahatlıkla bir ortaya gelinip bu problemler tartışılıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bu ayın 3. haftasından itibaren açıklama yapmaya başlarız dedi. Sayın Erbakan’ın ziyaretiyle ilgili gündemde mahallî seçim ve bölgedeki gelişmeler ele alınacaktır.