0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kökey, Dünya Rüzgar Günü hasebiyle AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin rüzgar gücü dalında kapasite artışı ve üretimde paha zincirinin geliştirilmesi çalışmalarının sürat kesmeden devam ettiğini söyledi.

Türkiye’nin rüzgar gücü ekosisteminin yıllar içinde epeyce geliştiğini tabir eden Kökey, yatırımcı, imalat kabiliyeti, proje geliştirme ve devreye alma kabiliyetleri dikkate alındığında Türkiye’de her yıl 3 bin megavat rüzgar kapasitesinin devreye alınabileceğini lisana getirdi.

Kökey, yaklaşık 8 bin modülden oluşan bir rüzgar santraline ilişkin tüm ekipmanların Türkiye’de üretilebildiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Bir rüzgar türbininde ana ekipmanların tamamını, jeneratör dahil, ülkemizde üretebiliyoruz. Bunlardan bir tanesi bilhassa Avrupa’nın en büyük türbin üreticilerinden bir adedine jeneratör imalat yapıyor. Münasebetiyle biz bugün kule, kanat, jeneratör yanında ilişki elemanları, taşıma aparatları üzere gereken tüm ekipmanları üretebilecek kabiliyetli bir ülkeyiz. Ayrıyeten, 2022 sonundan itibaren tahsis edilen toplam 19 gigavat depolamalı rüzgar gücü yatırımları için 10 yıl içinde 19 milyar avroluk yatırım hesaplanıyor.”

TÜRKİYE, RÜZGARDA AB’NİN DEĞERLİ BİR SANAYİ PAYDAŞI

Kökey, Türkiye’nin rüzgar gücü alanında güçlü endüstrisi ile yatırımları süratle gerçekleştirecek kabiliyette olduğunu aktardı.

Türkiye’nin bu alanda Avrupa Birliği’nin (AB) çok stratejik bir sanayi paydaşı olduğuna işaret eden Kökey, şunları kaydetti:

“AB’nin kendi amaçlarına ulaşması, Türkiye’deki rüzgar güç santrallerinin de süratli biçimde hayata geçebilmesi için sanayicilerimizin de artan kapasiteye sahip olması doğal ki gerekiyor. Hasebiyle biz önümüzdeki süreçte tahsis edilen kapasiteler ve AB maksatları doğrultusunda imalat kabiliyetimizin gelişeceğini ve yeni sanayi yatırımlarının geleceğini bekliyoruz. Bunu hızlandırmak için yapılması gerekenler dal ve kamu ortasındaki istişarelerle netleşecek. Ne kadar süratli olacağı bize bağlı ancak yatırımların geleceği konusunda umutlu olduğumuz aşikar. Geçtiğimiz yıllarda biz çok yüksek yıllık kurulu güçler gördüğümüz üzere çok düşük oranları da şahitlik ettik. Buradaki iniş çıkışlar, konjonktürel olarak o yıl içerisindeki dinamiklere bağlı olarak değişiyor. Ekonomik koşullara nazaran değişiyor. Lakin şunu söylemek gerekir, ulusal güç amaçlarımız de esasen 2035’e gelene kadar her yıl en az 1,5 gigavatı işletmeye almamız gerektiğini bize söylüyor. Bölüm olarak bunun çok daha fazlasını yapabileceğimizi düşünüyorum. Rüzgar gücü kapasite artışında gayelerimizi hiç düşürmedik. İniş çıkışlar olabilir lakin orta vadede hedeflediğimiz noktaya varacağımızı umuyorum.”