0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Çin Ticaret Bakanlığı, Türkiye’nin Çin menşeli araçlara getirdiği ek vergiye ait açıklamada bulundu.

Bloomberg News’un aktardığı habere nazaran Türkiye’ye ayrımcı tarifelere son vermesi davetinin yer aldığı açıklamada “Türkiye’nin elektrikli araba tarifesine dair aldığı karara şiddetle karşıyız. Firmalarımızın haklarını savunmak için gerekeni yapacağız” tabirleri kullanıldı.

AB’YE DAVA TEHDİTİ

Öte yandan Çin, Avrupa Birliği (AB) Komitesi’nin Çinli üreticiler hakkında yürüttüğü sübvansiyon soruşturmasının akabinde ülkeden ithal elektrikli araçlara getirdiği ek gümrük vergileri nedeniyle Dünya Ticaret Örgütü’nde (DTÖ) dava açabileceği ihtarında bulundu.

Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Hı Yadong, yaptığı açıklamada, planlanan tarife artışına karşı “DTÖ’de dava açma hakkını gizli tuttuklarını” belirtti.

Komisyonun kararının, “olgusal ve yasal tabandan mahrum olduğunu” savunan Sözcü Hı, “Bu adım, sırf Çinli elektrikli araç üreticilerinin yasal haklarına ve çıkarlarına ziyan vermekle kalmayacak, Avrupa Birliği de dahil dünyada genelinde araba üretim ve tedarik zincirlerinin insicamını bozacaktır.” dedi.

Hı, kararın açıkça muhafazacı bir davranış olduğunu ve DTÖ kurallarını ihlal etmiş olabileceğine işaret ederek, “Çin şirketlerinin yasal haklarını ve çıkarlarını korumak için DTÖ’de dava açma hakkımızı gizli tutuyoruz.” tabirini kullandı.

AB’NİN SÜBVANSİYON SORUŞTURMASI

AB Komitesi, Ekim 2023’te Çin’den ithal elektrikli araçlara sübvansiyon soruşturması başlatma kararı almıştı.

Komisyon, soruşturma kapsamında incelenen Çinli üreticilerden, AB makamlarıyla işbirliği yapan BYD’ye yüzde 17,4, Geely’e yüzde 20, işbirliği yapmayan SAIC Motor’a ise yüzde 38,1 ek gümrük tarifesi uygulanacağını bildirmişti.

Geçici ek vergilerle olağanda yüzde 10’luk standart tarife uygulanan elektrikli araçlar için gümrük tarifesi yüzde 31’e çıkacak. Komitenin, yeni vergileri üye ülkelere kabul ettirip kalıcı hale getirmesi için 4 aylık müddeti bulunuyor.

Çin Ticaret Bakanlığı dün, kararın duyurulmasının akabinde yaptığı açıklamada, “AB Kurulu, bir yanda yeşil kalkınmanın bayraktarlığını yaparken başka yanda korumacılık sopasını sallıyor, ticari ve ekonomik problemleri politikleştirerek silah haline getiriyor.” ifadesine yer verilmişti.