İsrail, yıllardır Ortadoğu’daki politikalarını genişletmek ve Tevrat’ta geçen “Arz-ı Mev’ud” hayalini gerçekleştirmek için çeşitli stratejiler uygulamaktadır. Bu stratejilerin en dikkat çeken unsurlarından biri ise Kürtleri bu hedef doğrultusunda araçsallaştırmasıdır. Kürtlerin yaşadığı coğrafyanın, İsrail’in hedeflediği Arz-ı Mev’ud sınırlarıyla örtüşmesi, bu politikanın temel motivasyonunu oluşturuyor. İsrail, bu amacına ulaşmak için Kürt gruplarına destek vererek bölgede yapay bir devlet kurdurmayı hedeflemektedir.
PKK ve İsrail’in Gizli Ortaklığı
İsrail’in, uzun yıllardır PKK terör örgütüne gizli destek verdiği açık bir gerçektir. Bu destek, sadece lojistik ve istihbaratla sınırlı kalmamış; örgütün silahlanmasında ve uluslararası arenada güç kazanmasında da kritik bir rol oynamıştır. İsrail, PKK’yı bölgedeki dengeleri bozmak ve Türkiye’nin güneydoğusunda bir Kürt devleti oluşturmak için kullanmıştır. Bu yapı, İsrail’in Arz-ı Mev’ud hedefini gerçekleştirme yolunda önemli bir araç olarak görülmektedir.
PKK’nın faaliyet gösterdiği ve Kürt nüfusunun yoğun olarak yaşadığı coğrafya, İsrail’in hedeflediği “Vaad Edilmiş Topraklar” sınırlarını kapsamaktadır. Bu nedenle İsrail, Kürtleri sadece bölgedeki diğer ülkeleri zayıflatmak için değil, aynı zamanda kendi dini ve stratejik hedeflerini gerçekleştirmek için de kullanmaktadır.
Arz-ı Mev’ud ve Kürtler Üzerinden Yapay Devlet Projesi
Arz-ı Mev’ud, İsrail’in Tevrat’a dayandırdığı ve Fırat’tan Nil’e kadar uzanan geniş bir toprak hayalini ifade eder. Bu topraklar, Lübnan’dan Suriye’ye, Irak’tan Türkiye’nin güneydoğusuna kadar uzanan bir bölgeyi kapsamaktadır. İsrail, bu hedefe ulaşmak için doğrudan bir hâkimiyet kuramayacağını anlamış, bu yüzden dolaylı yöntemlere yönelmiştir.
Kürtlerin yaşadığı coğrafya, stratejik olarak bu toprakların tam merkezinde yer alır. İsrail, bu nedenle Kürtler üzerinden yapay bir devlet kurarak, hem bölgedeki dengeleri değiştirmek hem de Arz-ı Mev’ud hayalini gerçeğe dönüştürmek istemektedir. İsrail’in amacı, bu yapay devletin kukla bir yönetimle kendisine hizmet etmesini sağlamaktır. Böylece, bölge üzerindeki kontrolünü genişletmek ve uluslararası arenada bu hedef doğrultusunda daha sağlam bir zemin oluşturmak istemektedir.
Kürtlerin Stratejik Önemi ve İsrail’in İhtiyacı
İsrail, Lübnan ve Filistin gibi sınırlı alanlarda bile kontrol sağlamakta zorlanırken, daha geniş bir coğrafyaya hükmetmek için müttefiklere ihtiyaç duymaktadır. Bu noktada Kürtler, İsrail’in bölgedeki emellerine hizmet edebilecek bir topluluk olarak görülmektedir. İsrail’in Ortadoğu’daki etkisini artırmak ve bölgedeki ülkeleri parçalamak için Kürtler üzerinden bir strateji geliştirdiği açıktır.
Lübnan ve Filistin’de yaptığı katliamlar, İsrail’in geniş topraklar üzerinde doğrudan bir hâkimiyet kuramayacağını göstermiştir. Bu nedenle İsrail, bölgedeki Kürtleri kullanarak Arz-ı Mev’ud hayalini gerçekleştirme yolunda dolaylı bir yöntem izlemektedir. Kürtlere bağımsız bir devlet vaadinde bulunarak, onları İsrail’in hedeflerine hizmet eden bir araç haline getirmektedir.
Sonuç: Kürtler Üzerinden İsrail’in Ortadoğu Projesi
İsrail, Arz-ı Mev’ud hayalini gerçekleştirmek için Kürtleri stratejik bir araç olarak kullanmaktadır. PKK’ya yıllardır verdiği destek, bu planın bir parçasıdır ve bölgedeki Kürtleri yapay bir devlet çatısı altında birleştirerek kendi emellerine hizmet ettirmek istemektedir. Kürtlerin yaşadığı coğrafyanın stratejik konumu, bu projeyi İsrail için daha da cazip hale getirmektedir.
İsrail’in bu planları, sadece Ortadoğu’da değil, uluslararası arenada da büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Kürtler üzerinden bölgede yapay bir devlet kurarak Arz-ı Mev’ud hayalini gerçekleştirme çabası, bölgedeki ülkelerin sınırlarını ve istikrarını tehlikeye atmaktadır. Ancak bu planların, Ortadoğu halklarının direnci ve bölge ülkelerinin iş birliğiyle başarısızlığa uğrayacağı kesindir.
Bu gerçekler, İsrail’in Ortadoğu’daki stratejik hedeflerini ve Kürtleri bu hedeflere ulaşmak için nasıl kullandığını açıkça gözler önüne sermektedir.
News
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.