1915 yılında Diyarbakır’da belgelenmiş ama kamuoyuna yansımamış, bir grup köyde eş zamanlı yaşanan toplu zehirlenme olaylarıyla ilgili arşivlerde ilginç bilgiler yer alıyor. Osmanlı arşivlerinde geçen bu olay, yakın zamanda yapılan akademik bir makalede yeniden gündeme geldi. Bazı tarihçilere göre olaylar doğal değil, bilinçli bir sabotaj olabilir.
Arşiv belgelerine göre, Diyarbakır merkez ve çevresindeki 3 köyde yaşayan toplam 96 kişi, aynı gün içinde ani bir şekilde hastalanarak hayatını kaybetti. Olayın ardından dönemin vilayet hekimi tarafından hazırlanan rapor, “zehirli madde ihtimali” üzerinde dururken, konuyla ilgili detaylar hızla gizlendi.
Bazı tarihçilere göre bu olay, sadece tesadüfi bir gıda zehirlenmesi değil, bölgedeki nüfus yapısını hedef alan organize bir sabotajdı.
Son günlerde yapılan akademik bir çalışmada, Osmanlı Arşivi’nde bulunan şu belge dikkat çekti:
“Diyarbakır Sancağı dahilinde, Mart 1915’te sıhhi sebeplerle vuku bulan mevtalar hakkında yapılan tetkikatta, içme sularına karışmış olabileceği düşünülen kimyevi bir unsurdan bahisle…”
Bu ifade, su kaynaklarına dışarıdan bir müdahale yapıldığını düşündürüyor. Belgede imzası bulunan hekim ise daha sonra görevinden alınmış.
Olayla ilgili konuşan yerel tarihçi Mehmet R. şöyle diyor:
“Bölgede yaşlılardan duyduğumuz ‘bir günde ölen köy’ hikayeleri, hep efsane sanılmıştı. Ama bu belgelerle olayın gerçek olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki yerel kayıtların çoğu ya kayıp ya da kasıtlı olarak imha edilmiş.”
Gıda güvenliği uzmanı Dr. Selma Aydın, olayı şöyle değerlendiriyor:
“Eğer suya arsenik ya da siyanür benzeri bir madde katıldıysa, bu insanlar saatler içinde ölmüş olabilir. Bu tip kimyasallar bugün bile kitlesel etkiler yaratabilecek güçte.”
Dönemin politik atmosferi, bu tür olayların açıklanmasına izin vermiyordu. Olayın savaş ortamında düşman casuslarına ya da iç isyanlara bağlanabileceği düşünülüyor.
Ama bazı araştırmacılar, bu olayın bir nüfus mühendisliği operasyonu olduğunu savunuyor. Yani belirli etnik ya da dini toplulukların hedef alınmış olabileceği ihtimali.
Bu haberin ardından bölgedeki STK’lar ve araştırmacılar olayın aydınlatılması için yeni bir çağrıda bulunuyor. Ayrıca TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na konunun taşınması da gündemde.
GÜNDEM
18 Temmuz 2025GÜNDEM
18 Temmuz 2025GÜNDEM
18 Temmuz 2025GÜNDEM
18 Temmuz 2025EKONOMİ
18 Temmuz 2025GENEL
18 Temmuz 2025GÜNDEM
18 Temmuz 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.