Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın OIC toplantısındaki konuşması, yalnızca Gazze’ye değil, ümmetin paramparça haline de sert bir çığlık gibiydi. Bu çağrı, İslam dünyasına: “Ya birleşiriz, ya yok oluruz” mesajını veriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İslam İşbirliği Teşkilatı 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda yaptığı konuşma sadece bir diplomatik beyan değil, ümmete bir çağrı, bir silkiniş manifestosuydu. Gazze’de yaşanan trajediyi Nazi kamplarından daha ağır sözleriyle tanımlayan Erdoğan, asıl sorunun sadece İsrail değil, birbirinden kopuk, dağınık, kendi içinde kavgalı bir İslam coğrafyası olduğuna dikkat çekti.
Bu konuşma; artık birbirine sırt çeviren, mezhep ayrılıklarıyla bölünmüş, Batı’nın vekalet savaşlarında oyuncu olmuş İslam ülkelerine açık bir mesajdır:
“Kudüs kurtulacaksa, ümmet birleşmek zorunda!”
Erdoğan’ın, “Yeni Sykes-Picot’a izin vermeyeceğiz” ifadesi; aslında sadece haritalara değil, gönüllerdeki sınır çizgilerine de bir isyandır.
Bu çağrıya cevap verilmediği sürece, her ülke kendi yangınında yanacak, ama Filistin hep ilk tutuşan yer olacak.
Birlik olmazsa mücadele direnişe dönüşemez.
İsrail’in gerçek gücü, İslam dünyasının dağınıklığıdır.
Türkiye bu çıkışla, hem vicdanın hem liderliğin sorumluluğunu üstleniyor.
Bu çağrıya artık “bildik açıklamalar” ya da “sitem dolu cümlelerle” değil, ortak irade, ortak ordu, ortak duruş ile karşılık verilmezse; sadece Filistin değil, ümmetin onuru da tarihe gömülür.
GÜNDEM
16 Temmuz 2025GÜNDEM
16 Temmuz 2025GÜNDEM
16 Temmuz 2025GÜNDEM
16 Temmuz 2025EKONOMİ
16 Temmuz 2025GENEL
16 Temmuz 2025GÜNDEM
16 Temmuz 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.